Amerika Birleşik Devletleri ve Orta Amerika, “et yiyen sinek” olarak bilinen tehlikeli bir parazitle karşı karşıya. Bilimsel adı Cochliomyia hominivorax olan bu sinek türü, hem insanlar hem de hayvanlar için ölümcül riskler barındırıyor.
Yaraya Yumurtluyor, Canlı Dokuyla Besleniyor
“Yeni Dünya vida kurdu” adıyla da bilinen bu etçil sinek, özellikle açık yaralara yöneliyor. Dişi sinekler, yara kokusunu algılayarak buraya yumurtalarını bırakıyor. Yumurtadan çıkan larvalar ise doğrudan canlı dokularla beslenerek ağır enfeksiyonlara, doku kaybına ve tedavi edilmezse ölüme yol açabiliyor.
1960’larda yalnızca Teksas’ta yılda 1 milyon hayvan bu parazitle enfekte oluyordu.
Yok Edilmişti, Ancak Yeniden Ortaya Çıktı
1960-1990 yılları arasında uygulanan ve dünyada örnek gösterilen “steril sinek salımı” yöntemi sayesinde bu tehlikeli tür ABD ve Meksika’dan tamamen temizlenmişti. Ancak 2022 yılından itibaren yeniden görülmeye başlayan vakalar, istilanın yeniden başladığını gösteriyor.
2023’te Panama’da yayılım artarken, Kasım 2024 itibarıyla Meksika’ya da ulaştı. Bugün itibarıyla Meksika’da en az sekiz insanda vida kurdu vakası tespit edildi.
Hayvancılık Tehlikede: Milyonlarca Sığır Risk Altında
Orta Amerika’da 17 milyona yakın büyükbaş hayvan tehdit altında. Eğer yayılım devam ederse, sadece Teksas ve Florida’da yaklaşık 14 milyon sığır ciddi risk altına girecek. ABD, bu gelişmeler üzerine Meksika’dan canlı hayvan ithalatını geçici olarak durdurdu.
Yeni Mücadele Planı Devrede
ABD Tarım Bakanlığı, yeniden bir eradikasyon süreci için harekete geçti. Mevcut steril sinek üretim kapasitesi artırılacak. Meksika’daki bir meyve sineği üretim tesisi, haftalık 60 ila 100 milyon steril sinek üretimi yapacak şekilde yeniden yapılandırılıyor.
Ancak uzmanlar yalnızca sinek salımının yeterli olmadığını vurguluyor. Anti-paraziter ilaçların kullanımı, açık yaraların hızla tedavi edilmesi, hayvanların düzenli kontrol edilmesi ve sineklerin hayvanlardan uzak tutulması gibi bütüncül önlemlerin devreye sokulması gerekiyor.
Ayrıca iklim değişikliğinin de mücadeleyi zorlaştırabileceği belirtiliyor. Geçmişte istilayı durduran serin hava koşullarının artık aynı etkiyi göstermeyebileceği konusunda uyarılar yapılıyor.
